Akademi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt, bir kültür ve turizm ülkesi olan Türkiye’nin turizm stratejilerini değerlendirdi.
Akademi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt, bir kültür ve turizm ülkesi olan Türkiye'nin turizm stratejilerini değerlendirdi. Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt, "Bir turistin herhangi bir yabancı destinasyonu ziyaret etme kararını vermesindeki en önemli kriter, ilgili ülkenin siyasi istikrara sahip olması ve genel iç güvenliğiyle ilgili olumsuz bir durumun olmamasıdır. İstikrarı ve iç güvenliği yüksek olan ülkeler, turizmden daha fazla pay alabilmektedir. Geçmişte ülkemizin de iç güvenliğine ve siyasi istikrarına zarar vermeye çalışan çeşitli odaklar olsa da ülkemiz, büyük bir gayretle tüm olumsuzlukların üstesinden gelmeyi bilmiş ve bu başarısını devam ettirmiştir" dedi.
Türkiye'nin turizmde mevcut durumunu değerlendiren Özbozkurt, "Türkiye'nin; termal kaynakları, talassoterapi olanakları, iklimi gibi imkânlarının yanı sıra dünyada en çok uçuş gerçekleştiren Türk Hava Yolları gibi güçlü bir uluslararası kuruluşa sahip olması ve sunmuş olduğu ulaşım kolaylığı sayesinde sağlık hizmeti ve alternatif sağlık turizmi için en ideal bölge olduğunu düşünüyorum. Çünkü, Türkiye'nin mevcut coğrafi ve jeopolitik konumu, sağlık politikaları, kalkınma plan ve programlarındaki ilerlemeler ve özel sağlık sektörünün gelişmesi, sağlık turizminin ülkemizde önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, dünyada birçok ülkede sağlık sistemlerinin çökmesine neden olan COVID-19 küresel salgın sürecinde de Türkiye'nin devreye aldığı sağlık yatırımları ve sağlık stratejilerinde kaydettiği başarılara uluslararası birçok medya devi kayıtsız kalamamıştır. Bu nedenle Türkiye, sağlık turizminde başarılı bir şekilde ilerlemeye devam etmeli ve sağlık turizmi alanında sunduğu hizmet türlerini genişletmelidir" diye konuştu.
Son olarak, Türkiye'nin turizmde izleyebileceği alternatif stratejileri ele alan Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt, "Ülkemizin marka kimliğine uygun kültürel ve sportif faaliyetler geliştirerek, diğer ülkelerle işbirliğine dayalı kalkınma protokolleri imzalayarak, yabancı ülkelerdeki markalaşmış kentleri ve turizm destinasyonlarını kıyaslama (benchmarking) yaparak, STK'larla eş zamanlı ilerleyerek, geleneksel ve çağdaş medyayı aktif ve profesyonel yöneterek turizmde daha güçlü bir marka haline geleceğimizden şüphem yok." şeklinde değerlendirmesini tamamladı.
Haberin tamamı için lütfen tıklayınız.
