CORPORATE
LATEST ANNOUNCEMENTS

Happy Eid al-Adha
05 June 2025
Dr. Ayhan Cankut, Tam Bağımsızlığa Atılan İlk Adım 19 Mayıs 1919 Başlıklı Konferansta Konuşmacı Oldu
22 May 2025
Happy 19th May Commemoration of Atatürk, Youth and Sports Day!
19 May 2025
Training by Our President Assoc. Prof. Onur Başar Özbozkurt for the Mersin Journalists Association
01 May 2025
Happy May 1st – Labor and Solidarity Day
01 May 2025
Prof. Dr. Esat ARSLAN Yazarın Tüm Yazıları
Esat Arslan, İstanbul’da 15 Nisan 1947 tarihinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da; yükseköğrenimini Ankara’da tamamlayan Esat Arslan, Savunma Bilimleri, Kamu Yönetimi dallarında yüksek lisans; Türkiye Cumhuriyeti Tarihi dalında doktorasını ise...
Mao’nun güzel betimlemesiyle ‘Kâğıttan Kaplan ABD’nin RF karşısına niçin çıkamadığını anlatmaya çalışacağım da bu konuda ikinci tespitim ondan da çarpıcı. Soruyu bir de şöyle sormak lazım, “ABD RF’nin karşısına hiç çıkmadı ki şimdi neden çıksın?” ABD ile RF ortak tarihlerinin hiçbir evresinde kendi topraklarında hiç karşı karşıya gelmemişler, buna da özel önem ve özen göstermişlerdir. Ancak bu demek değildir ki başka coğrafyalarda da böyle olmuştur. Buna verilecek yanıt kocaman bir hayırdır. Evet, evet karşı karşıya gelmişlerdir, Kore’de, Afganistan’da açıkça vekalet savaşlarına da girişmişlerdir. Unutmayalım, Temmuz 1945’teki Potsdam Konferansı iki kutupluluğun, dünyayı ikiye bölmenin bir çıkış noktasını, zeminini oluşturmuştur. Hem de aralarında sınırlar da enlem çizgilerine göre oluşmuştur. Bunun en tipik örneği Kore’dir. Kore toprakları 38. enlem çizgisi ile ikiye ayrılmış ve bu çizginin kuzeyi Sovyet, güneyi de ABD askerî harekât alanı olarak kabul edilmiştir. Unutmayalım, Rus stratejik aklı, krizleri fırsata çevirmede mahir olduğu kadar topraklarını büyütmede son derece yeteneklidir. ABD’nin Hiroşhima ve Nagasaki’ye atom bombası atmasından sonra Sovyetler Birliği de hemen Japonya’ya savaş ilan edip, Kuzey Kore’ye girmiş ve 38. enlem çizgisine kadar ilerlemiştir. Böylece Kore, savaşın sonunda, kuzeyi Sovyetler Birliği, güneyi ABD işgali altında olmak üzere fiilen ikiye bölünmüştür. Kuzey Kore, Güney Kore’nin hikayesi budur. İsterseniz bir çıkarımda bulunalım. Ukrayna da günümüzün potansiyel bir Kore’sidir.
Yazının tamamını okumak için lütfen tıklayınız.