CORPORATE
LATEST ANNOUNCEMENTS

Happy Eid al-Adha
05 June 2025
Dr. Ayhan Cankut, Tam Bağımsızlığa Atılan İlk Adım 19 Mayıs 1919 Başlıklı Konferansta Konuşmacı Oldu
22 May 2025
Happy 19th May Commemoration of Atatürk, Youth and Sports Day!
19 May 2025
Training by Our President Assoc. Prof. Onur Başar Özbozkurt for the Mersin Journalists Association
01 May 2025
Happy May 1st – Labor and Solidarity Day
01 May 2025
Doç. Dr. Onur Başar ÖZBOZKURT Yazarın Tüm Yazıları
Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt, 1987 yılında Mersin'in Tarsus ilçesinde doğmuştur. İlk, orta ve lise öğrenimini Çağ Koleji'nde tamamlamıştır. 2008 yılında Çağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olmuştur. Ardından, aynı ü...
Yaşantımızda çoğu zaman bir şeylerin değiştiğini görüyoruz. Çevremiz, düzenimiz, doğamız, alışkanlıklarımız her geçen gün değişiyor. Kimimiz bu değişikliklerin farkında olmazken kimimiz bu değişiklikleri fark edip kabulleniyor veya değişime direnç göstererek kabullenmek istemiyor…
Kabullenmesi zor bir gerçek olsa da değişimin, hayatımızın bir parçası olduğunu unutmamak gerekiyor. Önemli olan, böyle durumlarda konfor alanımızdan çıkarak değişimin varlığını kabul etmek ve ona göre adımlarımızı atmak… Çünkü değişimin temelinde kabullenmek var. Değişimi anlayıp kabul ettiğimizde çözülmesi güç görünen düğümleri çözmemiz kolaylaşıyor, bardağın dolu tarafını daha net görüyor ve değişen duruma daha kolay uyum sağlayabiliyoruz. Fakat değişen her ne ise kabullenmediğimizde, zihnimiz sonsuz olasılıklarla boğuşuyor, olumsuz senaryolar üretebiliyor ve yanlış kararlar alabilme ihtimalimiz maalesef artıyor...
Peki değişimi kabullenmek kolay mı? Çoğumuzun değişimden çekindiğini ve değişimi kolaylıkla kabullenemediğini varsayarsak eğer… Aslında çok da zor değil. Yeter ki değişime direnmeyelim…
Değerli okurlar,
Düşündünüz mü hiç neden değişime direndiğinizi?
Neden yeniliklerin hayatımıza iyi gelebilme olasılığını göz ardı edip bir şeylerin kötüye gidebilme ihtimalinin daha yüksek olduğuna inanırız?
Özünde her değişiklik, içerisinde belirsizlik barındırıyor. Nedenleri iyi anlaşılamayan ve içeriği tam anlamıyla bilinmeyen değişiklikler, tedirginlik duygusunun ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bu noktada maalesef zihnimiz, değişim zamanlarında belirsizliğin beraberinde getirdiği soru işaretlerine yanıt aramak yerine sorulara odaklanarak değişimi kabullenmekte güçlük yaşayabiliyor ve değişen koşullara uyum göstermek yerine mevcut durumu korumaya çalışıyor. Yani değişime direnmeyi tercih ediyor… Halbuki değişimin sunduğu yeniliklerin farkına varmanın, tercihlerimizin gidişatına da yön verebileceğini unutmamak gerekiyor.
Köşe yazısının tamamını okumak için lütfen tıklayınız.