CORPORATE
LATEST ANNOUNCEMENTS
Ramazan Bayramınız Kutlu Olsun
10 April 2024Visit to Mayor Vahap Seçer from our Valuable Member TRT and Anadolu Agency Representative Selahittin Özbozkurt
07 April 2024Have A Blessed Laylat al-Qadr
05 April 2024Our President Assoc. Prof. Onur Başar Özbozkurt and our Vice President Dr. Fatma Yeşilkuş Visited Mersin Provincial Police Chief Kamil Karabörk
19 March 2024Our President and Vice President Visited Homeland Party Chairman Muharrem İnce
15 March 2024Doç. Dr. Onur Başar ÖZBOZKURT Yazarın Tüm Yazıları
Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt, 1987 yılında Mersin'in Tarsus ilçesinde doğmuştur. İlk, orta ve lise öğrenimini Çağ Koleji'nde tamamlamıştır. 2008 yılında Çağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olmuştur. Ardından, aynı ü...
Bir kitap okurken okuduğunuz sayfaları unuttuğunuz oluyor mu? Ya da araba kullanırken varmak istediğiniz yere geldiğinizde yolculuğunuzu hatırlamadığınız zamanlar? Veya andan koparak derin düşüncelere daldığınız oldu mu hiç? Çoğumuzun bu sorulara evet dediğini duyar gibiyim…
Gün içerisinde karşılaştığımız stresli olaylar, maalesef içinde bulunduğumuz ana odaklanmamızı engelliyor. Bu nedenle kimi zaman iç ve dış dünyamızda olup bitenin farkında olmuyor, farklı düşünceler arasında kalıp kendimizle olan bağlantımızı kaybedebiliyoruz. Ancak, "farkındalık (mindfulness)" uygulamaları ile andan bağımsız farklı düşünce ve duyguların ortaya çıkmasını engelleyerek zihninizi özgürleştirebilir, ana odaklanmanızı kolaylaştırabilirsiniz.
Peki nedir farkındalık?
Farkındalık kavramı aslında Budist felsefesine dayanıyor ve manevi bir uyanışı ifade ediyor. En basit anlamıyla, şimdiki zamana dikkatli bir şekilde odaklanarak o anı izleyebilme ve o anın farkında olabilme yetisi olarak da açıklayabiliriz bu kavramı.
Anı net görerek farkındalık becerilerini geliştirebilmek, stresi veya gün içerisinde maruz kaldığımız baskıları ortadan kaldırmıyor ancak bu gibi durumları daha kontrollü, bilinçli ve üretken bir şekilde yönetmemize izin veriyor. Böylelikle kendimizi ve alışkanlıklarımızdan doğan tepkilerimizi daha iyi tanıyabilme ve bu tepkileri yönlendirebilmemize, olayları ve durumları daha net görebilmemize ve etkili bir şekilde yanıt verebilmemize imkân sağlıyor. Kısacası, karşılaştığımız muhtemel sorunlara otomatik tepkiler vermek yerine, yoğun düşünce ve stresten uzak daha ölçülü ve mantık çerçevesinde kararlar alabiliyoruz.
Farkındalığın iş dünyası ile ilişkisinden de söz etmek gerekiyor…
Köşe yazısının tamamını okumak için lütfen tıklayınız.